5. Ulusal Ürojinekoloji Kongresi 19-21 Ekim tarihleri arasında Harbiye Askeri Müze Kültür Sitesinde gerçekleşti.
ÜROJİNEKOLOJİDE USG – 2D – 3D VE 4D. PELVİK TABAN BOZUKLUKLARINDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANIYA KATKISI
DR. HÜLYA KAPRAN – NEOSON GÖRÜNTELEME MERKEZİ
Radyolojik görüntüleme yöntemlerinin pelvik taban hastalıklarının tanısındaki rolü giderek önem kazanmaktadır.
Ürojinekolojide manyetik rezonans yüksek maliyete, yaklaşım zorluğu, dinamik değerlendirmelerin sınırlı olarak yapılabilmesi nedeniyle öncelikle tercih edilmeyen görüntüleme yöntemidir. Bu limitasyonlar pelvik taban ultrasonografik değerlendirmelerinde görülmemektedir. Transperineal yaklaşımla yüksek rezolüsyonlu probların kullanımı ile yapılan değerlendirmede, üretra – mesane – vajen – anarektum – levator kası arasında doku ayrımı ayrıntılı olarak görülebilmektedir.
Translabial veya transperinal ultrason rezidüel idrar miktarını, detrusor duvar kalınlığını, mesane boynu mobilitesini, uretra yapısını, anterior – santral – posterior kompartman prolapsuslarını ve levator anatomi / fonksiyonunu görüntüleyebilen inceleme yöntemidir. Uretral divertikül, rektal intusepsiyon, mesh lokalizasyonu ve puborektal kas avulsiyonu bu yöntemle görülebilir. Pelvik organ prolapsusunun en önemli etyolojik faktörü olan postpartum levator travması özellikle 3D - 4D yaklaşımlarla ortaya konabilir.
Transperineal Sonografi İncelemesi; supine veya erekt pozisyonda yapılır. 2D – 3D – 3D (TUI) – 4D (volume render) görüntüleme teknikleri pelvik taban anatomisinin ve pelvik taban hastalıklarının ortaya konmasında faydalar sağlamaktadır. Konveks prob (4 MHz – 6 MHz) ile perineal bölgeye minimal bası uygulanarak muayene yapılmalıdır. İmajlar istirahat halinde manevrasız ve Valsalva menavrası sonrasında cine-loop fonksiyon kullanılarak taranır. Valsalva sonrası mesane boynunda descensus (>30mm patolojik), Retrovezikal açı (maksimum 160 derece), Hiatal alan (maksimum 25cc) ölçülür.
TUI (tomografik ultrasaund imaging) ile elde edilen kesitsel görüntüler anatomik yapıyı üç ayrı kesit planında (aksial – sagittal – koronal) inceleme kolaylığı sağlamaktadır. Muayene bittikten sonra da kaydedilen volüm imajları üzerinde postproses çalışmalar yapılabilmektedir.
Pelvik Taban Ultrasonu: posterior kompartman hastalıklarının değerlendirilmesinde de faydalıdır. Rektosel yanısıra enterosel, rektal veya sigmoid intusepsion bulguları da dinamik sonografik değerlendirmeler sırasında görülebilir.
Postop Mesh – implant lokalizasyonunu belirlemede 3D - 4D transperineal sonografik görüntüleme dinamik değerlendirme kolaylığı ile de fayda sağlar.
Puborektalis kas travması (avulsion injury) pelvik taban kaslarının fonksiyonunu etkiler. Bu travması olan kadınların bir kısmında hiatal biometride değişiklik gelişebilir. Bu defektler palpable olmakla birlikte transperineal sonografik görüntüleme yöntemi ile objektif olarak defektin ortaya konulması, kesit planları üzerinde ölçüm yapabilme kolaylığını sağlar.